BASIN VE KAMUOYUNA
20 Temmuz 2015 günü, Suruç ‘ta (Pirsus) yaşanan bombalı intihar saldırısında, katliama maruz kalmış 32 insanın acısı yaşanırken ve taziyeleri devam ederken; 22 Temmuz günü, sabah 06:00 sıralarında, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, 2 polis memurunun evlerinde öldürüldügü bilgisi kamuoyuna yansıdı.
Ceylanpınar’da sabahın 06:00’sında, evlerinde ve bir ihtimal uyku halinde olan polis memurlarının katledilmeleri, hiçbir insani ve vicdani gerekçeyle savunulamaz. Suruç’taki katliam ne kadar alçakça ve insani degerlerden uzaksa Ceylanpınar’da polislerin katledilmesi de bir o kadar alçakça ve insani degerlerden uzaktır. Bu cinayet fiilini ve faillerini kınıyoruz, lanetliyoruz. Adana ve Istanbul’da dün işlenen cinayetler ise basına yansıyan boyutları itibariyle çok daha farklı ve tehlikeli bir tehdide işaret etmektedir. Özellikle sivil kişilere karşı inancı ve ideolojik tercihinden dolayı, herhangi bir örgüt üyesi oldugundan şüphelenilerek; saldırıda bulunulması kabul edilemez bir durumdur.
Birilerinin “devlet kurma” ya da başka birilerinin “devletin bekası” adına geçmişten bu yana, şimdi ya da gelecekte öldürmeyi ve şiddeti meşrulaştırma amacı taşıyan/taşıyacak bütün kirli gerekçelerini reddediyoruz.
Savaşın, ölümlerin ve şiddetin, bu topraklarda telafisi ve tedavisi çok zor yara ve buhranlara yol açtıgını izah etmeye gerek var mıdır? Savaş ve şiddet, çözümsüzlük, toplumsal kaos, ölüm ve zulüm demektir. Kürt meselesini, barışçıl, şiddet dışı ve silahsız yöntemlerle, siyasal müzakere ve katılım kanallarını açık tutarak çözmek, barış iradesini, savaşa ve savaş iradesine üstün kılmakla mümkündür ve bu ertelenemeyecek hayati bir meseledir. Başta Ak Parti ve HDP olmak üzere, tüm politik aktörlerin ve toplumsal kesimlerin savaşa/savaş tahriklerine karşı barış iradesini yeniden ortaya koyması, devrildigi ifade edilen müzakere masasını yeniden kurmak için fedakarlık göstermeleri, müspet ve yapıcı bir politik tutum geliştirmeleri tüm toplum ve Ortadogu adına belki de son bir fırsattır. Aksi halde Martin Luther King’in ifadesiyle: “Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı ögrenecegiz ya da aptallar gibi hep beraber tükenecegiz”
Savaşa karşı barış iradesine öncelik vermenin bir sembolü ve iyi bir başlangıç olması adına önerimiz, Hükümet ve muhalefetten talebimiz, hiçbir politik hesaba girmeksizin, Suruç’taki, Ceylanpınar’daki ve bu haftaki diger ölümler için hep beraber ”yas ” çagrısı yapmalarıdır. Hiç degilse bu sayede acıda ve yasta da olsa bir toplumsal ve siyasal ortaklaşma gelişebilsin. Böylelikle savaşa degil barışa giden yola imkân ve el vermiş olalım.
Kamuoyuna arz ederiz. 24.07.2015
AKSİYONER HUKUKÇULAR DERNEĞİ
